19 Kasım 2010 Cuma

dondurmaya merhaba dediğimiz günler...



Nehir Naz parkda sallanırken mızmızlanmaya başladı. Bişey istiyor onu anladık da, ne olduğunu çözmemiz biraz zaman aldı. Çocuğun elindeki dondurmayı işaret ediyor. Allah'ım benim kızım büyümüş de dondurma istiyormuş,
eeeee çocuk bu yiyecek tabii ki... Kaçış yok.

Neyse...
Aldım salıncaktan tamam gidip alalım kızım dedim. Tabi ben anneyim giderkende boş durmam.

"Bak kızım o dondurma. Dondurma, havalar sıcakken yenir, kışın dondurma yemek yok hasta olursun ve.... dondurma yerken arada su içmen lazım. Tamam mı bir tanem?"

Nehir Naz'dan cevap geldi:

-hıııııııııııııııı

Bu arada dondurmacıyla aramda geçen diyalog:

-Hoşgeldin abla
-Hoşbulduk... bize biraz dondurma
-Ne kadarlık olsun?
-Çok az bişey kızım için
-Bir milyonluk veriyi mi?
-Tamam

O an öğrendim ki bir milyonluk dondurma kızım için biraz fazla:))) Miktarı biraz azaltıp verdim Nehir'in eline.
Yerim ben seni minik yavrum yemesini bilmiyor... Dudağına değdiriyor bırakıyor, ama öğrenmesi uzun sürmedi.


Ve bizim dondurma maceralarımız bir yaz sürdü. Artık salıncaktan indirebilmek için dondurmayı kullanıyoruz:)))

-Kızım hadi dondurma almaya gidelim.
-eveeeet nuuuuuu.... ve iniyor salıncaktan. (bu arada nuuu dondurma demek Nehir'ce)

Not : Şimdi biz tekrar havaların ısınmasını bekliyoruz, dondurmalı günler için. Ama olmaz ki canım... Kasım ayının ortasında yanıltıyor bu güneş bizi, yaz geldi sanıyor miniğim:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...