29 Nisan 2011 Cuma

Çocuk olmak varmış:))))

Geçen cumartesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızdı. Bende herşeyi bilen bilmiş kızıma cuma akşamından başladım ertesi günün ne olduğunu anlatmaya. Atatürk'ü ve bayrağımızı biliyor zaten böylelikle bayramlarımızıda öğrenmeye başladı. Aradan biraz zaman geçti;

-kızım yarın ney?
-hıııııı cumaaatesiiii:))))
-kızımmmm
-baaayammm anneeee 

Benim için çok farklıydı bu 23 Nisan. Çocukken anlamamışım, okul döneminde bayramlar zaten işkence oluyor öğrencilere, ilkokuldan sonrada 23 Nisan bize göre olmuyor, bu karmaşada uçmuş gitmiş farkına varamadan 23 nisanlar... Ama bu sene birşeyler yapmak istedim kızım için. Onun bu bayramı idrak edip o coşkuyu yaşamasını istedim. Allahdan aktivitelerde vardı attık kendimizi dışarı.

Sokaklar cümbüş gibi, balon, bayrak ve Atatürk posterleri ile süslü. Bizim cimcime yine yaptı yapacağını.

"anneeeeeeeeee tüüüüük bayağıııı ve tüyyyk adam.... aaaaaaa yaaanısss dedim Atatüüyykk"

İlk adres tabiki "payyyk" ve balon, simit, Nehir Naz üçlüsü:)))



Heryer çok kalabalıktı ve bu karmaşada sıra beklemesini öğrendi kızım. Bekledi... bekledi... Sonra salıncağın biri boşaldı koştu. Ondan önce başkası oturunca dönüp bana baktı, ama yılmadı:)))


Kaymak istedi. Ve bir ilk artık kaydırağın merdivenlerini kendisi çıkıyor. Merdivenin başına geldi bir çocuk bekliyor orda. Biraz Nehir Naz'da bekledi baktı olacak gibi değil elinin tersiyle itti çocuğu ve çıktı merdivenleri. Ona belli etmedim ama çok hoşuma gitti bu yaptığı:))))


"anneeeee maksın aaasanı varrrr" dedi dondurmayı kaptı.


Ama hacivat rüşvet vermeyince başladı ağlamaya:)))) Kızım neden ağladın deyince "anneeeeeeeeçimmmm onun siyakkk sakayııı vayyyyyy" dedi.


Benim kızım büyümüş, kurban olsun annesi, balonda kendi başına oynadı. Girmedik yer bırakmadan...


Bayıldı bunlara. "anneeeeee haavanların üstünde sıpladımmmm"





O dil hiç içeri girmiyor nedense????


eeeee bayram hediyesiz olmaz. Çok sevdi kitaplarını, serinin diğer kitaplarına  bakıp onlarıda isteyince;

Yavrum onlar şekiller, sayılar, harfler, hayvanlar... sen onları biliyorsun. Bu günler, haftalar, aylar, mevsimler bunları bilmediğin için aldım dedim, demez olaydım.

aaaaaaaaaaa anneeeeeeeeeeçimmm dünleeeyi biliyoyummmm sayı, çaaasammba.....
meesimleyide biliyoyummmm
hani yağmuyyy yağıyoyy ışlanıyoyusss bahayda
kay yağıyo kaydamda yapıyoyuz kısın

Offfffff offf bu nasıl bir çocuk, pardon kızım kiminle dans ettiğimi unutmuşum:)))


"şuuu şeeebiyimisss" nasıl:)))


Dedim ya en başda çocuk olmak varmış diye. Nerde bizim zamanımızda böyle şeyler...
İlk fotoğrafı beğenmedi poz verdi ikincisini çektik!!!


18 Nisan 2011 Pazartesi

Tek sorumlu caillou......


Başlıkta da itiraf ettim ya benim akıllı, sakin!!! kızımı bu caillou yoldan çıkarıyor. Yeni cd sini izliyor. Bu deli dana gibi her gördüğünü yapmaya kalkan caillou şimdi de beyzbol öğreniyor:)))) Bir aralarda paten öğreniyordu da Nehir Naz'ın paten isteğini geçiştirmek için neler çekmiştim.

Birden döndü bana "anneeeçimmm top veyebilibilimi" dedi. Peşinden "anneeee mana evidenn diydir" dedi. Eldivenleri, topu aldım geldim. Zira bu zararsız paten gibi değil. Eldivenin birini giydirdim öbürünü giydirmek isterken " hayıyyyy anne dömüyomu- sunnnn" :)))

Pardon kızım annen hergün beyzbol oynarya!!! bir anda topu tutanın tek eldivenli olduğu çıkmış aklımdan:))))


16 Nisan 2011 Cumartesi

Gezmek güzel ama dikkat edin hastalanmayın...

Geçen hafta sonu Tokat'a gittik. Yolda üşüttüm sanırım ve dolaşıp duran keçi bizim kapımızıda çaldı sonunda:(( Biraz inadı kırılmıştır diye umdum ama nafile bir haftadır çekiyorum hala geçmedi. Raporluydum bu hafta ama nafile... Nehir Naz evde olmamın tadını çıkardı ve ben dinlemedim tabiki. Malum... ilaçda içemiyorum. Doktor tam ilaç yazacak;

-Emziriyorum ilaçları ona göre yazarmısınız
- Tabii kaç aylık çocuk
-27 aylık:)))
-Neee halamı emiyor!!!!

Eve geldim anlattım Nehir Naz hanıma kızım bak artık büyüdün iki yaşındasın artık memeyi bırakmalısın dedim. O yine her zamanki gibi ağzında meme "yaaaaaaaaa iti diii-iiillll bes olsa" Benimle pazarlık yapıyor, beş yaşında bırakacakmış:))))

Dedemizin doğumgünüydü. Pardon yanlış söyledim kızımın olduğu her yerde doğumgünleri onun:))) Mutlu yıllar canım babam iyi ki varsın...


Bizim üç kuzen annemi delirtti. O kadar ki;

annem: Manolya senelik izni varmı senin?
-evet anne
-tatile gidersiniz değilmi?
-niye öyle dedin anne
-eee sen gelince bacında çocukları ile burda uzun tatilde düşünemiyorum sizi:))))

Ama kadın haklı, neler yapmadılar ki...

Salondaki koltukların minderleri teker teker yerlere dizildi:))))


Kulube yaptılar ama anneannesi kendilerine...


Koltuklarda "kafeliiii şüttt" ler içildi:)))


Oradaki odasını ve oyuncaklarını çok özlemiş bizim fıstık:)))


Anneannemiz o kadar laf söyledi, şikayet etti ama yinede bizi çok zor yolcu etti:((

13 Nisan 2011 Çarşamba

Ne demişler 7'sinde neyse 70'inde odurrrr.....



Aslında yaramaz bir çocuk değil!! Nehir Naz. En azından düne kadar öyle düşünüyordum:))) Ama en son dün akşam mikrodalganın üzerine çıkıp "anne çeçseneeee" diyince acaba mı diye sordum kendime. Ve daha önceki ilginç fotoğraflarını döktüm ortaya. Şimdi siz karar verin yaramaz mı?


İlk fotoğrafda daha yürümüyor. Sürünerek gelip, zar zor ayağa kalkıp, ağzını dayayıp su içiyordu oradan. Bir yandanda pompaya başmamız için bizden yardım bekliyordu. Birinde basmıştım:))))) Tabii doğal olarak üzeri ıslandı...


Burdada mama sandalyesinin altında sıkışmış kalmışdı. Ve ben onu ordan çıkarmayıp resim çektiğim için babasından zılgıtı yemiştim:)))


O aslında oyuncak sepeti ama Nehir Naz onu daha çok bu şekilde kullandı:)))


Poposunu kaldırıp yürüyemedi bir türlü ama sürünerek her işini halletti. Önce hoşuna gitti, güldü ama daha sonra çıkmakda zorlanınca başladı ağlamaya...


Piknikde çocuklar topla oynarken benim çete fatma traktöre binmek istedi. Bu fotoğraf geçen yazdan, yani bir buçuk yaşında falan o zamanlar. Diğer fotoğrafda da ana kucağına oturma şekilleri geliştiriyor:)))


Şu köpekle o pufun üzerinde değilde yerde oynasa..... Ama olmaz o zaman normal çocuk olur:)))


Hala en büyük tutkusudur bulaşık makinası!!! ne anlıyor bilmiyorum ama her bulaşık dizmede kapışırız. O kirli tabaklardan akan sularla oynamaya bayılıyor:((
 

Veeeee.... son pozumuz. Artisliğe bakarmısınız, aynı babası:))))

5 Nisan 2011 Salı

Masalcı.....

Kızım daha 4-5 aylıkken almıştım aç gözlülüğüme yenik düşüp:))) İlk hikaye anlatmaya başladığımız günlerde vermiş, sayfalarını yırtınca daha erken olduğunu düşünüp kaldırmışdım. Ama şimdi çok güzel oynuyor ve çok seviyor. Bende çok sevdim çünkü biraz olsun yükümü azalttı:)))


Masalcı... Hikaye kitapları ve onlara ait çipleri var. Her ikisinide takıyorsunuz ve başlıyor okumaya. Her sayfa bittiğinde bir uyarı tonu veriyor ve çocuk o sesi duyunca sayfayı değiştiriyor. Ben memnun kaldım, kitap kurdu çocuğa sahip annelere tavsiye ederim. Zira artık daral geldi aynı kitapları defalarca okumaktan:)))


hııııı çiçin ööödek
huvuzda yüsüyomusss
kulukaya (kuluçka) yatmısss

anneeeee bu yeden çalısmıyoooo
çipi bozulmuş kızım
hıııı tamamm

Allahdan kırmızı başlıklı kızın gerçektende çipi bozukda dinleyemiyor. Allah yüzüme baktı yoksa gelsin uykusuz geceler:)))


anneeee bunundamı çipi bosuk
yok kızım onu ters takmışşın
hııııı biydim duyyy düzeltimmm

Ama dün gece uyumak için odasına gittik. Aldı eline masalcının kitabını "çipe geyek yokk" dedi, yattı yatağına başladı okumaya;

Meyhaba, ben masayyycı. simdi sana uyuyan düzeli anlatacam dinlemet isteeemisin tamammmm ama seninde yaaadımın geyekiyoyyy hey saaafanın sonunda bi ses duyacaksın çeviiimeye devam edeeesen masayın  nası sona eeediğini öğenebilisinnn DİNDONNNNNNNNNNNN

İşte koptuğum an. Harfi harfine ezberlemiş, o sesi bile söylemez mi:))))) Meme emmeye başladı artık uyuyacak. Kızım bir kere daha okurmusun dedim.. lafı ağzıma yapıştırdı. "anneeeeeeeeeeee şen şuşşşş aaazımda meme vayyken nası titap okuyummmmm"

4 Nisan 2011 Pazartesi

Dinlenemesemde güzel bir hafta sonuydu!!!!!

Hafta sonu bütün bir haftanın yorgunluğunu atmak için değil mi, yoksa ben mi yanlış biliyorum? Dinlenmek bana haram mı? Hafta içi işte, hafta sonuda evde çalışıyorum. Olmaz ki ama bu kadar, bende dinlenmek istiyorum, beni duyan var mı??????

Hafta sonu maceramız cuma akşamı bu kuşla başladı. Gezmede rahat bırakmadı kuşu. Önce "menimde omzuma konsun" dedi, konunca "anneeeeee tıynaklayı batıyooooooo, kesssss" diye bağırdı.


Sonra bu kedi maskodu kuşun kafesine koyup hayvanı deli etti, yazık ya hayvan kaçacak delik aradı:))) Kuş kaşındıkça "anneeeeeeeeee kanadını yiyoooo" diye feryat figan ağladı.
Sonunda ev sahibi kuşun haline dayanamayıp bizim cimcimeye bebek getirince hem kuş hemde biz derin bir nefes aldık:)))


Cumartesi gidilecek adresler belli!!! "miyoniiii, dülen yüssss, payyk, yemettt"
Şimdi tercüme ediyim: Migros, gülen yüz oyun merkezi, park ve yemek:)))))) Her hafta uğramazsak yok yazıyorlar bizi:))))


Pazar günü arkadaşlarla attık kendimizi yeşilliklere. Yaz güzel oluyor, sevmiyorum ben kışı.
Anası kılıklı güneşe hiç bakamıyor, gözlerini ovuşturup durdu aynı zamanda da söylendi. "bak delmisss yasss size alın dedim dünesss dözlüğü"
Geçen gün benim gözlüğümü görünce oda istemiş, kızım daha yaz gelmedi bak güneş yok demiştim ya onu tapalıyor başıma hanım:)))))


Direk gitti şoför mahaline, "men süyecemmm"


Kızım olmaz falan dedik ama yok. "anneeee derçekten süyebilirim, yaaaaa mananeeee"


Asıl yerine oturunca hiç hoşlanmadı. Astı suratını ve " yaaaaaa anneeeeeeeee babam süyemiyoooo men süyebilirim" Nerden çıktı bu anlayamadım ama!!!! O sinirle yol boyunca uyudu:)))


O arabada uyurken bizde mangal keyfindeydik.


Prenses uyandı ve daldı etlere:)))


Yerim o ağzını senin, canım kızım...Bu süt canavarı süte doymadı. Elinden süt kutusu, ağzından meme ("anneeee şütüüüü") eksik olmasın istiyor:))))


Karnı doyunca sıra geldi oyuna. Şu arkadaki cimcime varya Güneş, hiç anlaşamadılar, topu paylaşamadılar. Elindeki topu kıza kaptırdı, peşinden koştu, alamadı, başladı ağlamaya. Neden böyle benim kızım acaba? Çabuk mu pes ediyor? Nerde bize mum tutturan Nehir Naz? Ne yapsam acaba oyun grubuna yazdırsam çözüm olurmu?




2 Nisan 2011 Cumartesi

Saklanbaç!!!!!!

Anne hadi "sakmamac" oynayalım dedi attı kendini koltuğun arkasına.

anneeee men needeyimmm
aaaaaa nereye saklanmış benim kızım?
anneeee öööleee diiii-iilllll kapı akasındamı deeee
peydenin aaatındamı deee
kootukkk akasındamıyım deeee
anneeeee elimi döyyyyyyyy


aaaaaaaaaaaaaaa sööbeee sööbeeeee


Kendi çıkmadan sen bulduysan eğer vay haline:)))) "yaaaa meni buumaaa " nidaları kopuyor evde. Birde o hiç ebe olmuyor ne hikmetse, hep sen arayıp bulacaksın onu. Bazen de deve kuşu misali sadece kafasını gömüyor biryere:)))))

Başladım oyunun aslını anlatmaya. Bak kızım saklandığın yeri belli etmeyeceksin. Sırayla ebe olunacak. Ebeyken sayacaksın ve bakmayacaksın. Şimdi sıra onda sayıyor:


biyyy, itiii, ücc, döyt, bes, aaatııı, yedi, sekis, dokussss, on arkam solum söbeee söbeee:))))
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...