6 Aralık 2012 Perşembe

Dönemler ve Biz...


Annelik zaten zor bir meslek bunu hep söylerim. Birde araştırıyorsan, onu engellemeden özgür büyütmek istiyorsan, hele hele birazda uzmanlara kulak verdiysen yani biraz dındıksan daha da zorlaşıyor:)))

2 yaş sendromunu biz ne kadar uzun yaşadık blogumu okuyanlar bilir. Daha yeni yeni bir kaç aydır sendromdan tam çıkamamakla beraber azaldı ağlamalarımız. Bu bitmek üzere diye düşünürken kızımda bir "bennnn yapacam" nidaları yükselmeye başladı. Düşündüm kendi kendime vardır bir sebebi dedim, hakikatende varmış... 3 yaş egosantrik döneme girmişiz!!!! "Özgürlüğe karşı birin­ci atılım", "Birinci kaprisler çağı", "Egosantrik dönem", "3 yaş bunalım dönemi"  gibi isimlerde veriliyormuş bu döneme. Neymiş bu dönem: Tedbir alıp çocuğumuzu özgür bırakacakmışız. "Koşma düşeceksin, dokunma kirleteceksin, dikkat et bir yerini acıtacaksın" gibi cümleleri zinhar!!! kullanmayacakmışız. Çocuk neyi kendi yapmak istiyorsa yapacakmış.

Gelelim biz bu dönemi nasıl yaşadık. Kızım herşeye ben yapacağım demeye başladı. O kadar ki sabahın köründe kalkmışız, akşamdan hazırladığım kıyafetlerini giydirip, biz hazırlanıp onu kreşe bırakıp işe yetişeceğiz, ama bu kimin umurunda "ben istediğimi diyineceğim anneeee" dedimi bitti herşey. Buna izin vermedin mi çocuğun özgüvensiz oluyor, izin verdin o zamanda sinir stres sahibi oluyorsun:))))

Kreşdeki bir toplantıda psikologumuz "kesinlikle ama kesinlikle engel olmayacaksınız ne istiyorsa onu giyecek ve bunu eğer istiyorsa kendi yapacak" dedi.Tamam iyi hoşta o yaştaki çocuk kilotlu çorabınıda kendi giyinemez ki.... Ama elden ne gelir, bu durumda bize biraz daha erken kalkıp onu kendine bırakmak düştü.

Sonra ardı arkası kesilmeyen ilginç bir o kadarda içinden çıkılmaz sorular gelmeye başladı kızımdan. Birgün "bizi tim yayattı" dedi. Bu bir çocuğa nasıl anlatılır direk Allah demek çözümmü sonra Allah'ı nasıl anlatacağım. Ve nihayetinde "allahın adı ne, evi neyedeé gibi sorulara maruz kaldım:))))

Allahdan teknoloji gelişti ve sevgili google var:))) "3-5 yaşları arasında hızla gelişen devinim dizgesi, konuşma ve bilişsel yetileri ile çevreyi genişletmeye, keşfetmeye, bilmeye yönelik sorular ve devinimler" miş bu dönemin adıda:))))))) Ve bu dönem o kadar önemliymiş ki bakın Einstein ne demiş: "Sorma-bilme dürtüsü (curiosity) küçük, narin bir bitki gibidir; bu bitkinin en önemli gereksinimi  uyaranlar ve özgürlüktür". Allah muhafaza dikkat etmek lazım kızımın narin bitkisine zarar gelirde:))))

Buraya kadar tamam. 2 yaş sendromunu atlattık, 3 yaş egosantrik dönemde de  tedbir alıp onu serbest bıraktık. 3-5 yaş arasındada sorduğu sorulara makul ve mantıklı ayrıca onun anlayabileceği şekilde cevaplar verdik. eeeeeeeeeeee bitti mi, biter mi:))))))))

Bizim evde değişik şeyler cereyan etmeye ve beni korkutmaya başladı. Çocuğa birşey mi oluyor acaba, birşeyler mi görüyor bizim göremediğimiz demeye başladım ve hemen araştırmaya koyuldum. ohhhhhhhhhh dedim kendi kendime sorun yokmuş bununda bir dönemi varmış:))))) 3-6 yaş arası çocuklarda hayal gücü....

Hayallerine asla müdahale etmeyip aksine bu bir oyunmuş gibi onlara eşlik etmemiz gerekiyormuş bu dönemde. Her dönemde olduğu gibi bu dönemide başarılı atlatırsak çocuğumuza kazandırdıklarıda işte bunlarmış...

- Hayal ederek oyun oynayan veya kendisine masal okunan çocuklarının kelime hazinesi daha geniş oluyor.
·  Alışık olmadığı bir durumla karşılaştığında ya da korktuğunda hayal gücü kontrolün kendisinde olduğu hissine destek vererek güçlü durmasını sağlar.
·  Diğer çocuklarla hayali oyunlar oynadıklarında, sorunlara çözüm üretme ve paylaşmayı öğreniyorlar.

Gelelim bizdeki yansımalarına:))))

Evde ahtapot varmış o kayboldu babasıyla uzunca bir süre onu aradılar, oklava süpürge oldu bindik üzerine bizi uçurdu sihirli süpürgemiz gibi. Ama beni koparan hayali.... 

Yaklaşık 6 ay önce uzunca bir süre karıncalar bize eşlik etti yatakta:)))) Her gece yatırıyorum "anneeee kayıncalayı doyuyma vakti etmet kıyıntılayını detirdinmi" diyor (hemen yatağının yanında kocaman bir delik varmış ve orası karıncaların yuvasıymış) karıncaları doyuruyoruz ve " anneee sen bana pişşpişş yapayten onlayda uyuycak" diyor ve hep beraber kardeş kardeş uyuyorduk. Bir kaç ay devam etti bu, bir gece yattık yine ama karıncaları doyurmadık!!! Karıncaları doyurmadık Nehir Naz dedim "hıııııııı habeyin yotmu senin timsak deldi hepsini yedi" dedi:)))))))))) 

Bu aralar sakiniz. Soruları cevap buluyor, ben dediği herşeye tamam deniliyor. Yaaa bundan sonrası. Valla bende bekliyorum sabırla bakalım yeni gelen dönemin adı ne olacak diye :))))

17 Ekim 2012 Çarşamba

Bu da bana kapak olsun....

Geçen seneden kalma bir fotoğraf
 
Her annenin gönlünde evladıyla ilgili vardır bir planı değil mi? Ben iç sesimle didişip dururken, duygularım ve mantığım birbirini yerken....

Kızım büyüyünce hakim mi olsa acaba? ( yok beeee delimisin ne hakimi yanlış bir karar verse altından kalkamaz narindir benim kızım)

Doktor? ( Hayırrrrr yıllarca oku perişan ol, bunun Tus'u var hadi kazandı diyelim eee sonrası... Çalış, çalış, çalış)

Tamam buldum savcı olsun şöyle Cumhuriyet Başsavcısı:)))) (Olmaz ülkenin adalete bakış açısı ortada iddianame hazırlamaklamı geçsin ömrü)

O zaman vali olsun... (hıııı tabi vali olana kadar yıllarca ilçe ilçe sürünsün oradan oraya)

İşte ben böyle doğmamış çocuğa don biçerken, 44 aylık kızım ne olacak acaba diye kudururken, halime acıyan kızım son verdi bu işkenceye ve ne olacağını açıkladı... ANNEEEEEEEE

Hani bir yandan hoşuma gitmedi değil demek ki benim anneliğimden memnun ki çocuğum bir an önce anne olmak istiyor:))))

-anneeeeeee ben anne olmat istiyoyum
-tabii olacaksın kızım büyüyeceksin, OKUYACAKSINNNN, genç kız olacaksın, evleneceksin ve anne olacaksın
-hayıyyyy anneeeee ben büyümeden, otumadan, evlenmeden anne olmat istiyoyum
(al başına belayı hadi bakalım çık şimdi işin içinden)
-Ama olmaz ki Nehir Naz ben sana anlatmıştım ya herşeyin bir kuralı var. Büyümen lazım, sonra okula gitmen gerek ki bir mesleğin olsun çocuğuna bakabilmen için, baban olmasaydı sen olmazdın ki biz babayla evlendik sonra sen oldun ve ben anne oldum birtanem.
(ben nasıl oldum sorularının bir kısmı duymamazlıktan gelinir)
-hııııııııı evlenmet düzel biseymiti anneeee
(ağzımdan çıkmak üzere olan lafları bir bir yutup:))))
-Güzel tabiki kızım!!!!
-(cevap aklına yatmayınca) olsun ben evlenmeden anne olmat istiyorum
(artık daralan ben)
-tamam hele sen büyü bakarız bir çaresine!!!!

Gördünüz mü başıma geleni benim kızın tek amacı anne olmak:)))) Öyle okumada falan gözü yok. Biri anlatsın lütfen herşeyin bir adabı olduğunu hem çocuk hem kariyer yapabileceğini:(((((

24 Ağustos 2012 Cuma

Ailecek bayram sevinci........


Ben nedense bayramları sevmezdim oldum olası. Sanırım erken kalkmaya ve formalitelere gelemediğim içindi. Ama kızım olduktan sonra birde üzerine gurbet eklenince bende seviyorum artık bayramları:))))) Her bayram olduğu gibi arife gününden yola çıktık.


Beklenen kebap sezonunu Niksar'da açtık bu sene. Bayramın ilk günü kokuları alınca dayanamadım daha:)))))


Biz adet haline getirdik Ramazan Bayramının ilk günü koca tarafı, Kurban Bayramının ilk günü bizimkilerle beraber oluyoruz. Çözümü böyle bulduk malum iki aile aynı yerde değil eeeeeee bencilliğinde alemi yo mübarek bayram günü :))))

Meşhurdur bizim bayram yemeklerimiz. Çorbası, pehlili pilav, et dolması ve tatlı.... Ellerine sağlık canım annemin döktürmüştü yine:))))


Babam ve biz.... Dünyadaki en değerli varlıklarımız onlar, iyi ki varlar. Bu arada canım kardeşimin arife günü doğum günüydü tekrar buradan kutlayımda küsmesin:))))


Değmeyin neşelerine. Anneanne dede ve herşeyleri üç torunları..... Benim cimcimenin şımarık pozuna bakarmısınız, dede yanındaya dediği dedik çaldığı düdük:))) (aynen böyle diyor kendisi)


Kızımın kardeşi yok diye üzülmüyorum bu tabloyu gördüğümde. Allahım sizi birbirinizden ayırmasın yavrularım:)))


Veee ikinci kebap fazlı, eniştemin malikanesinde. Celil yaaaaaaaaa nasıl olsa okuyamayacaksın içimde kalmasın söyleyeyim. Kedi olalı bir fare tuttun derlerya işte tamda öyle nasıl akıl ettin o bahçeye o evi hala aklım almıyor:))))))))))

Bizim için tamda şeker tadında bir bayramdı. Hepinizin geçmiş Ramazan Bayramını kutluyor, sevdiklerimizle beraber nice nice bayramlara diyorum....

9 Ağustos 2012 Perşembe

Ramazan....


Konya Mevlana'da dua ederken.Allah kabul etsin meleğim...

Uzun ve bir o kadar da güzel bir tatilin ardından evde beni bekleyen sürprizi hiç beğenmemekle beraber yorgunluğumu ve moral bozukluğumu henüz atmışken, hazır işleride yoluna koymuşken artık yeter dedim. Biliyorum çok ihmal ettim blogumu ama emin olun cimcimemin yaptıkları buraya kayıt altına alınmak üzere an be an kaydediliyor:)))

Malum ramazan. Bunu Nehir Naz'a anlatmak lazım. Ramazan bilincini kızımıza babası anlattı. Bu yaştaki çocuğa nasıl anlatılırsa:))) Allahdan çok sorgulamadan kabul etti. 

İlk iftar....

-anneeeeeee çooobam soğumusmu
-soğumuş ama kızım az önce baba anlattıya iftar sofrasında ezanın okunması beklenilir
-hııııı tamam ama ben çottt acıttım

Bir gece onu sahura kaldırdım. çok direndi "anneeeeeeeee ukumu alamamışım" dedi ama etli pidenin hatrına sanırım zorda olsa kalktı:))))))))Yemeğimizi yerken meşhur davul faslı başladı....

-bu ne yaaaaa davul sesimi
-evet kızım sahurda oruç tutanları kaldırmak için davul çalınır

"anneee bakalım" dedi çıktık balkona biraz seyrettik davulcuyu "ama çottt dürültülü" dedi. Hem sevdi ona değişik geldi bu hem de rahatsız oldu yavrum.

Beni sakın yanlış anlamayın ama bende karşıyım bu davul olayına. Bunun hastası var, çocuğu var, yiyip yatanı yarın işe gideni var. Orucunu tutan saatini kurar diyorum. Ayrıca eskisi gibi manili eğlenceli bir davulda değil sadece dam dam dam....

Tabii hepsi bu kadar değil inciler dökülüyor zaman zaman aklına bir şeyler takıldıkça:))))

oyucu eytetler tutay dimi anne
hayır kızım yok öyle birşey orucu herkez tutar
ama sen tutmuyosun, öööyetmenim tutmuyoy, babam tutuyor onun yüzden öyle dedim
balım ben oruç tutamıyorum ama normalde kadınlarda tutar teyzen tutuyor, Azra'nın annesi tutuyor sende tutacaksın büyüdüğünde
hııııı tamam o zaman oyucu eytetlerde kadınlayda tutar:)))


anneee oyuç tutmat açmı kalmak demet
hayır kızım
ama baban yemet yemiyoy
kızım yemek yememek sadece orucun bir bölümü asıl olan.....

O kadar kitap okudum hatta diyebilirim ki okul dönemimde çoçuk yetiştirmek konusu kadar okuyup araştırsaydım derslerimi daha iyi yerlerde olabilirdim  ama bir eksik hiç bu konuları anlatan kitap okumamışım demek ki. Bu konularda kitap tavsiye ederseniz sevinirim. Nefis, yokun halini anlamak nasıl anlatılır ki bu yaştaki çocuğa!!!!


anneeeee Allah'ın adı ne (hadi bakalım cevap ver şimdi verebilirsen)
adı Allah kızım
hayıy anneee insanlar dibi mesela atatüytün adı atatürt yaa
kızım Atatürk senin benim gibi bir insan ama Allah öyle değil bizi yaradan
nasııı yaniiii
Allah insan değil bizim gibi değil o
meletmi?
-----
anneee evi neydeee, bulutlayın üstündemi yaşıyoyyy
Kızım bak şimdi Allah çok büyük bir varlık (varlık ne anne sorusu duymamazlıktan gelinir) bizi yarattı, dünyayı güneşi hepsini Allah yarattı
neden???
bu dünyada yaşamamız için
hıııııııı

Daha soru gelmedi aslında anlamadı ama işin içindende çıkamayınca çaresiz sustu...


Malum ezanlar artık merkezi sistem ve açılırken bizde din-don diye bir ses çıkıyor. Yine bir din-don

anneeeeeeeeeee kosssssssss
ne oldu kızım
ezan okunuyoy
evet
anneeeeeeeee babam yemet yiyecek hemen kaldıralım onu
kızım bu ilkindi ezanı günde 5 kere ezan okunuyor iftar akşam ezanında yapılır
anneeeeee bu bizim kıyesdeti iltindi kahvaltımızın ezanımı:))))

Çorum'da ramazan akşamları sahura kadar sıcak simit satılıyor. Tokat'da yoktu ve geçen sene çok garibime gitmişti. Ama bu sene alıştım ne güzel iftardan sahura kadar her daim sıcak simit. Her akşam ilk simitçinin sesiyle fırlıyor yerinden doğru balkon "simitciiiiiii"

Geçen gece biraz ateşi var erkenden "anne yatalım dözleyimi dinlendiycem yoygunum" dedi yatağa girmemizle beraber simitçiler aşka geldi.

anneeeeeeeee simitcimi
evet kızım
allaaaaaaa allaaaaaaaa sabahın yayısında hiç oluymu:))))

sabahın körü ve gecenin yarısı deyimleri bizde böyle karışıyor "sabahın yayısı"

28 Haziran 2012 Perşembe

İlk Gösterimiz...


9  Haziran  2012 İlk gösteri tarihimiz....

Davetiyemiz geldi tüm hazırlıklar tamam gösteriden 2 gün önce prensesim bir hastalandı 40,3 derece ateşle hastaneye koştuk, buğaz enfeksiyonu... Cumartesi gösterimiz var dedim, doktorumuz çokkkkkk zor dedi:((((

2 gün çok uğraştık ateşle. Gösteri günü ateşi çıkmayınca koştuk kuaföre:)))))))))



İlk kuaför deneyiminde sıra beklemeyi hiç sevmedi...


Sanmayın ki hep böyle rahat oturdu o koltukta. Mum tutturdu çocuğa, en son çare rüşvet verip susturduk:))))))










 

Çok güzellerdi. İzlerken göz yaşlarımı tutamadım zaman zaman. Ben Kalender Meşrebim 'e onlar sahnede dans ederken bir ara babası "yerim ben seniiiii, yerim ben seni büyüdü Manolyaaaa" diye neşeyle çığlıklar atıyordu yanımda:)))) Bu nasıl bir duygudur Allah'ım, nasıl onurlandım gururlandım anlatamam size...

Eve geldik musmutlu..... Sonra mı? Sabaha kadar Nehir Naz'ın ateşini düşürmek için uğraştık panik halde:(((( Haaa birde babasıyla uğraştım söylendi durdu "hasta çocuğu götürdün bak neler oldu, gitmeseydik ne olurdu, çok mu önemliydi......"

Evet çok önemliydi. Uzun uzun çalıştılar, hazırlandılar. İlk deneyiminde kızıma bunu yapmak istemedim. Hastalığı geçecekti ama o gösteri bir daha olmayacaktı. Gösteriden bahsederken bile mutluluktan gözlerinin içi gülerken nasıl götürmezdim. Tabii birde sonrasında bunu ona anlatmak var. Kabul edermiydi hiç  "neden ditmedit" der dururdu:))))))

İyi ki gitmişiz değil mi? Daha nice mutlu günlerini hep bareber görmek dileği ile beyaz papatyam:))))

28 Mayıs 2012 Pazartesi

İyi ki Doğmuşum:)))))))))))))))

Bugün benim doğumgünüm. Tam 37 sene önce bir çarşamba günü öğlen saat 14:00'de canım annem çokkk zor bir doğumla beni dünyaya getirmiş. Hatta o kadar zor ki ben kızımı sezeryanla doğurdum  diye beni anne bile saymıyor, bu işin kolay tarafıymış:))))))))
Bu özel ve anlamlı günde bende aileme teşekkür etmek istiyorum. İşte benim canlarım....



 Evimizin direği babam... 

Babalarla kızları hep çok yakın olurlar ya işte bizimki de tam öyle bir baba-kız ilişkisi. Herkezi kıskandıracak cinsten. Saygının korku olmadığını bize öğreten insan, canım babam.

Nehir Naz'a: Kızım deden seni çok şımartıyor. Onda sana hayır yok herşey serbest. Bunun önüne nasıl geçeriz hala çözemedim.

Melek annem.... 

Anne işte daha bişey söylemeye gerek var mı? Her an yanımda, her derdime deva...İyi ki varsın annem, iyi ki beni ağlaya ağlaya doğurmuşsun:)))

Nehir Naz'a: Anneannen seni çok istedi ve şimdide deli oluyor sana. Elinden gelse seni hergün tartacak, malum anneanne ve yemek:))) Bana güvenmiyor biliyormusun söz konusu sen olunca.



Evimizin hızır acili kardeşim...

Kim sıkıştı yetiş Mehtap. Biraz deli doludur ama onuda öyle idare ediyoruz işte. Yalnız şunu çok iyi biliyorum ki insanın mutlaka kız kardeşi olmalı yaşamında. Bu bambaşka bir duygu.

Nehir Naz'a: Offfffff bu teyzen kızım, çok sıkıştırıyor seni Nazzzzzzz beni seviyormusun, Nazzzzzzz bir kere öpüyüm, Nazzzzzzzzzz teyze de.....Naz...Naz...Naz... Ama sakın unutma birtanem o anne yarısı...



 

Yiğenlerim Yağız ve Yaren...

Yağız... Benim canım, birtanem. Ellerimde büyüdü Yağız. Teyzeliği bana tattıran melek oğlum.O meşhur teyze anne yarısıdır sözünü biz beraberce teyze annenin 3/4 üdür yaptık:)))

Yaren... Gülüyorum şimdi, neler çekti bu kız benim elimden. Yağız'a olan aşırı düşkünlüğüm nedeniyle aslında kardeşime biraz kızmıştım Yaren'i duyunca. Hatta biraz kızmayı bırakın Yaren'i ilk öğrendiğimde Mehtap'ı arabaya atıp dağ tepe dolaştırdım ki hani belki istenmedik bir düşük! olur diye ama nerde Yaren o zaman olduğu gibi hala çok inat...

Nehir Naz'a: Eğer şartlar gereği sana bir kardeş dünyaya getiremezsem inanıyorum ki Yağız ve Yaren sana bunun yokluğunu hissettirmeyecekler bir tanem.



Melek kızım... Nehir Naz'ım...

O benim dünyam. Annelik neymiş, evlat sevgisi ne demekmiş bana tattıran varlık. Şimdiden mum tutturuyor bize ilerde naparız hiç bilmiyorum. Yaramaz, tatlı, şımarık güzel kızım benim.




Ve eşim...

Acısıyla tatlısıyla bir ömrü paylaşmak için yola çıktığım insan. Her ne kadar zaman zaman kızıp kükresemde inan hayatımdaki yerin çok farklı...

Laf aramızda hep böyle artistdir:)))

Nehir Naz'a: Şu an babayla pek aran yok ama ben biliyorumki ilerde en yakın arkadaşın ve sırdaşın olacak baban kızım.

Hepinizin varlığı ile gurur duyuyorum. Biz bir aileyiz, iyi ki varsınız. Sizi çokkkk seviyorum

24 Mayıs 2012 Perşembe

Leylekler çatlasınnnn:)))))))))



Leylekler varsın otursun yuvalarında, onlara inat biz tam gaz gezmeye devam:)))))))) 

19 Mayısta Atamızın izinden Samsun'a gittik. Ben seviyorum 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını bu şehirde geçirmeyi. Havası, hissettirdiği duygular bir başka oluyor bana. 

Program belliydi önceden facebook sağolsun:)))) Sabah büyük yürüyüş, Saat 16:00 da uçak gösterisi, akşam Edip Akbayram konseri. O görsel şovu izlerken tüğlerim diken diken oldu ve içimden geçirdim.....



eyyyy bayramlarımızı iptal etme çabasında olan gafiller siz hiç mi izlemediniz böyle bir gösteri yada izledinizde sizde yürek mi yok!!!!!


Eğlencemizin birinci durağı her zaman olduğu gibi yine hayvanat bahçesiydi:(((((((( Ne anlıyorlar her seferinde bilemiyorum ama elden ne gelir gittik tabiki....


Her kafesin üzerinde yazılar varya okuyorum onları Nehir Naz'a bir ara kardeşimle çeneye daldık demek ki birden elimi bıraktı Yaren'e koşmaya başladı. "yayennnnnnnnnn yayennnnnnnnnnn buyda ne yazıyoy okuymusun bana" :)))))))))))))))))))))))


Bu sefer kardeşim, eniştem ve yiğenlerim eşlik ettiler sağolsunlar...




3 kuzen o kadar mutluydu ki... Siz benim canlarımsınız yavrularım Allah herşeyi gönlünüze göre versin.



Başa çıkmak zor tabiki 3 canavarla ve en sonunda kazanan onlar oldu denizde buldum kendimi:)))))))) Edip Akbayram dinlerkende güzel oluyormuş deniz sefası:)))))))))



Her fırsatta "Nehir Naz yanağıma bişey oldu bi öpsen geçecek" denir ve yine her seferinde "yooolllllduuuu tiyseeeeeeee" diye gidip öpülür mü? İnanın öpülüyor:))))))))))


Bahçeli yada teraslı evi olana tavsiyemdir bu masa harika bişey... Masanın ortasında mangal yukarda kocaman bir baca, ortamda en ufak bir duman olmuyor kullanımı çok rahatt. Ben bayıldım.


Bizim et canavarı yine iş başında:))))




Şımarık kızımız dönüş yolunda "patatessssssssssss" diye tutturur, onu kıramayan baba en yakın benzinlikte şans eseri patates bulur:)))))))))

Biz çok eğlendik darısı sıradaki geziye.....

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Bunlarda kreş notlarımız:))))

anneeee biliyomusun biz budün kyesde sinama teyfiii yaptık
çok güzel nasıldı
düzeldi anne peydeleyi kapattılayyy, mısıy yedik biliyomusun
hııııı ne güzel
pette düzel diiiilllll aslında
neden
sinama teyfi olmasaydı anlatacak biseyde olmazdıı

ayyyyy bu çocuk kreşde olanları anlatmaktan nefret ediyor:)))))))))))

----------

anneeeeee budün tiyatyoya dittik biliyomusun
eğlendinmi birtanem
çokkkkkkk seeevise bindit biliyomusunnnn
(servis o kadar değişik gelmişki ona anlata anlata bitiremedi)
başka neler yaptınız
anlatamam süpyizzzzzzzzzz
kızım onlar size sürprizdi oldu bitti bana anlatabilirsin
ooooomaz anne anlatırsam süpyiz ollllmazzz

----------

anne duyyyyyyyy
ne oldu kızım
duamızı etmedit
yediiiimiz can olsun
içtimizzz kan olsun
bu düzel.... anne bu neyyydi
ilkindi kahvaltıs
itindiii kaffaltısı
hepimize affeettt olsun
AMİNNN:)))))))))
yiyebi,lirsin anneee:)))))))

----------

Genellikle en son bzi gidiyoruz Nehir Naz'ı almaya. Malum mesai 08:00-18:00:(((( Dolayısı ile huzursuz olmasın diye son 1 saat aşırı ilgi alaka var kızıma. Kreşin ilk günleri yine almaya gittim öğretmeni, ablalar, müdürehanım hepsi başında oyun oynuyorlar, ağlamasın diye. Çok hoşuma gitti...

ne kadar iyiler değilmi Nehir Naz hepsi seninle nasıl ilgileniyorlar
(suratını asıp biraz düşündükten sonra) evet ama ben kıyesi sevmediğim için onlayıda istemiyoyum, beni bosuna seeemesinleyyy!!!!

----------

anneeee öyetmenim bana suluboya ile faaaliyet yaptıymıyoyyy
neden kızım?
elimi yüzümü boyuyoyymusum
eee boyama sende kızım
anneeeee tağıt bitince neyeyi boyamamı isteysin:)))))))))

----------

Arkadaşı itmiş kolu sandalyeye çarpmış eve yarabantlı geldi
ne oldu kızım
meyt kaannn yittiiii
sen ne yaptın
öööyetmenime söööledim
sonra
meyt kaaan ben yapmadım dedi
sen ne yaptın
kolumu dösterdim peti o zaman bu ne meyttt kaannnnnn

----------

anneeee yaaaaaaaa cınayyyy devamlı elimi tutmak istiyoyyyy

----------

anneeeeeeee kıyesde siyahlı bi teeeze (saçları siyah) vayyy beni çotttt seviyo biliyomusun ama bebetleri hiç semiyomusss:))))

----------

kızım kreşde kimlerle oynuyorsun
Nil Su, Hatice Nisan......
hep kızlarlamı oynuyorsun ama arkadaşlar arasında kız erkek ayrımı olmaz biliyormusun
(malum bakıcımızdan kalan bir konu bu mavi erkek rengi, araba erkek oyuncağı gibi... hala uğraşıyorum böyle birşey olmadığını anlatabilmek için)
yapmıyoyum zaten anneeee ahmetlede oynuyorum
(bu arada ahmet sanırım platonik aşkımız:)))
ama ben düzel eytetleyle oynuyoyum tötülerle diiiiiilllll
kızım güzel kötü erkekmi olur hepsi arkadaşın
oluyyy anne cınayyy bana zayay veyiyoyyy o tötü

----------

anneeeeeeeee cınayyy budün bana zayay veyyydi yine
ne yaptı kızım
zayayyy veyici sayıldı
kızım o seni çok seviyor duygularını böyle belli ediyor ama
hıhhhhhhhhhh hit öleee sevmede dörmedim canını yakayakkkk

ahhhhhhhhhh kızım ahhhh bir bilsen asıl sevginin nasıl can yaktığını, içini acıttığını!!!!!
(bunları söylemedim tabiii:)))))

----------

Yıldızın çok güzelmiş ne yaptında kazandın
oyuncakkk topladım
herkez toplamıyormu ki
hayıyyyyyy annneeeee eyytetler toplamıyo
(bu sefer gaza geldim içimden değil) yapmazlar kızım zaten onların eline yapışır
hayıyyyyy anneeeee ahmetttt topluyo (yine meşhur ahmetimiz sahnede)
tötü eyyytetlerrr toplamıyo

Erkeğin iyisini kötüsünü erken yaşta çözdü hadi hayırlısı:))))

----------

elinde bir kart çocuk polis olmuş kızım çok mutlu
anneeee budün kıyese polis deldi
öylemi neler öğrendin
bildiğimmm seylerdi zaten  kımızı ısık felannn
annee sana biseyyy soycammm
yayaya kıımızı yanıyoya onada duyyy demet diiiilllmi
evet kızım
ama lambadati adam yüyüyoyyyy dibi anneee
yok kızım o ayakları
tamam annneeeeeee ayağını atmısss dibi
yok kızım 
petiiii anneeeee yayalayda kııımızıda deçtitleyii zaman kazamı oluyoyyyy:))))))))))))

----------

ne yedin kızım bugün kreşde?
ballı etmettt
çoybaaaa
meeve suyuuu
pilavvvv
bitti çayıııı
baktı bende tık yok
yetmezmi anne bukadayyyyy

----------

Kreşe ilk başladığımızda biraz hırpalandı meleğim. Kimi çok sevdi canını yaktı, kimi ıssırdı.... Nedendir bilmem ama bize gelince hemen dişlerini gösteren kızım arkadaşlarına karşılık vermiyor direk öğretmene gidiyor ve böylece şikayete alışıyordu. Bu işe bir dur deme vakti geldi dedim ve birgün aldım karşıma anlattım durumu. Bak kızım öyle herşey şikayet edilmez bana yada öğretmenine kendin halletmeye çalış bazı şeyleri, sana ne yapıyorlarsa sende aynısını yap, kendini savunmasını öğren kızım.....

Yine bir akşam kreşden alırken teyzelerinden biri " Manolya hanım Çınar burnuna kitap vurdu yanlışlıkla, Nil Su elini ısırdı, Nehir Naz da biraz huysuzdu" diyince....dahamı huysuz olmasın çocuğum resmen şiddet görmüş dedim ve sen ne yaptın kızım diye sordum (öğretmenleri, müdürehanım hepsi orada) anneee aynısını sende yap dedinya bende onlara yaptım:))))))))))))

----------

Malum anneler günü hediyemizi biliyorsunuz. Kreşe bir gittim cuma günü hepsi elinde beni bekliyor. Hemen aldım yaladım yuttum tabi bu arada Nehir Naz'ı ve sırayla hediyelerime baktım. Bu arada hediye paketinide açtım tabiiii hay açmaz olaydım:))))

anneeeeeeeeee yeden actınnnn
ama benim hediyem kızım hediye alınınca açılır
hayıyyyy anneee öyetmenim babanıza veyin anneleyyy dünü pazayyy demisti süpyizdi o süpyizi kalmadı şimdi

----------

Kızım uyurken bende onun odasında yanında yatıyorum o uyuyana kadar....
 
İki gün önce.....

yine yattık ve aklına geldi
anneeeee sen dit öyetmenime kuslayyy sölemis nerden dörüyolarsa kayanlıkta öyetmenimmm kendiniz yatın dedi
canıma minnet tamam dedim kalktım yataktan birkaç saniye sonra
anneeeeeeee delirmisin
anneeeeee kus yok dibi sanıyımmm öyetmenime söyliyemezzz beyabeyyy yatalımmı
ilk günden ısrarcı olmadım tamam deyip girdim koynuna

Dün gece....

Nehir Naz pijamalarını giy kızım bugün kendin yatacaksın
biraz sızlandı falan baktıki olmayacak malum kuşlar:))))))
yattı aradan biraz zaman geçti
anneeeeee deliyyymisin
gelemem kızım sen büyüdün artık bundan sonra kendin uyuyacaksın
anneeeeeeee yütfen del biseyyy söliycemmm
gözleri dolmuş o masum meleğimin
anneeeee ama ben yanımda biyisi yotten uyuyamamti:((((

13 Mayıs 2012 Pazar

Günümüz kutlu olsun:)))))))))))


Annelik.... Üzerine cilt cilt kitaplar yazılsada sanırım tam anlamıyla tarif edilemeyecek mükemmel bir duygu. Ben anneliği benim miladım olarak tanımlıyorum. Böyle olacağımı tahmin bile etmezdim...


Bu melek varya işte ben bu meleğin annesiyim. Bana bu inanılmaz duyguları yaşatan benim canım kızım, herşeyim Nehir Naz'ım.....


Ve buda bugüne kadar aldığım en güzel, en anlamlı hediyem. Emeğine, yüreğine sağlık kızım. İyi ki varsın iyi ki annenim.



Kreşimiz brunch düzenlemişti. Hepimiz çok eğlendik....


Ve onlara karanfillerle teşekkür ettik....

"anneleyyy dünün tutluu olsun anneciğimmmm" diyerek beni göklere çıkaran kızıma ve bu günleri yaşamama vesile olan canım anneme teşekkür ediyor ve tüm annelerin anneler gününü kutluyorum. Allah hiçkimseyi evladından ayırmasın...

10 Mayıs 2012 Perşembe

İşte böyle...


 Yine birikti bizim cimcimenin konuşmaları. Ağzımız açık kalıyor, çoğuna verecek cevap bile bulamıyoruz. Bu türler böyle sanırım hazır cevap ve düz mantık:)))))

-hotussss potussss
-aaa nereden öğrendin onu kızım
-hitaye titabından anne oyda değisitlit yapıyolayyyy
-peki ne oldun şimdi
-iyiyit peyisi, hotus potusss
-şimdi ne oldun 
-ben diiiil sen
-ne oldum peki
-inet:))))

Malum bir dönem çocuk beni inek sanıyordu, eeee 3 yıl emerse:))))

----------

aaaaa anneee aya bat (bak) dolunay, biiide bunun yayım ayı vayyyy anneeee peti düneş neden hep dolundüneş???

----------

Alışverişe çıktık, kendimize birşeyler bakıyoruz. Çocukla ne kadar başarılı olabilirsek...

-Nehir Nazzzz gelirmisin kızım bu tarafa gidiyoruz.
-hayıyyy delemem anne, ben bu tayafa ditmeye kayay verdim, sen delll

----------

-anneeee poponun kabası döt yaaaa
-......
-fıstığın kabası ne
-onun kabası yok kızım fıstık fıstık işte:))))

----------

-kızım yapma
-anneeee aykanı dön
-arkamı dönsemde görürüm ben anneyim, istersen deneyelim
-ııııııııı anneee nedennn döyüyoyyysun

Aradan zaman geçer...

-anneeee sütlacımı bitiymemisimyaa
-aaa neden bende bitirdin sanmıştım
-hani sen anneyyydin hayseyiii biliyyydin...

Arkadaşa çocuk görmeye gideceğiz hediye alıyorum, Nehir Naz tutdurdu şu ayakkabıyı alalım diye....

-Kızım olmaz
-anneeee yütfennn
-bak kızım ayak numarasını bilmiyorum, yeni doğdu o daha
-anneeee hani anneydinnn neden billlmiyoysunnnn

İki düşünüp bir konuşmak lazım bu çocuklara yoksa hemen arkana geçiyorlar:))))

----------

Yüksek sesle düşündüm bir an "bugün günlerden ne", gayet sakin bir cevap geldi babasından beklerken kızından "pazaytesi" 

----------

Eline kalem geçmesin alim allah, önüne yokuş yok benim prensesin. Geçen gün dünya kadar para sayıp aldığım bebeği komple pastel boyayla boyamış ve bir fasıl kıyamet kopmuştu. Yine geçenlerde hatıra olsun diye sakladığım alt açmasını boyamış. Ben söylenirken koştu gitti babasına;

-babaaaa bu annemmm benim sösümüüü dinlemiyoyyyy
-neden kızım
-anlatıyoyummm anlamıyoyyy kalem yaaanıslıtla boyamıs alttt attmamı...

----------

Haftasonu kakılmışlık halleri haaa gayret ütü yapıyorum tabii Nehir Naz yanıbaşımda. Bir ara mola verdim hemen kapıştılar baba-kız. Onları ayırmak için;

-Nehir Naz hadi ütüye
-hııııı ütü yeniymi anneee???

----------

-hadi kızım yarın kreşe hangi oyuncağını götüreceksen ayarla
-ayaylaaa ne dedet istedin, oyuncak ayayylaaa
-hazırla anlamında kızım
-hıııı öleee desene:))))

----------

Şu meşhur "üflediler söndüm" parçası varya, o çalıyor

-sen küçükken bu şarkıyı çok severdin biliyormusun?
-simdide seviyoyum anneeee

----------

Beni yine delirtti avazım çıktığı kadar bağırıyorum "cinlendirme insanı kızım biraz laf dinleeeee", ağlayarak odadan çıktı doğru ağlamaklı gözlerle babasına dert yanmaya;
"ben anneminnn cinli ooomasını issstemiyoyummm baba"

----------

-anneeeeeeeee babammm kımızıda geçti
-yok kızım yeşil yandı, o trafik lambasının ışığı geçmiş
-o zaman söööleyin değistiiysinleyy anneee, benim dece lambamı değistiiidiya babam

----------

anneanne malum yaş icabı yakın gözlüğü kullanıyor. Bizimki bunu görürde kayıtsız kalırmı hiç, almış kitabı geldi yanıma "anneeee dözlüğüm yotyaaa döremiyorum, sen okuyyymusun":)))

----------

Güneş gözlüğü isteyip durdu yaz boyunca, almamakta direndim ta kii...
-kızım bak uçak el salla
kafasını havaya kaldırmasıyla gözlerini kapatması bir oldu
- nasıyyy bakıyım ucağaaa düneş dözlüğü almazsanız bölee oluyyy

Sonuç ta nemi oldu? Babası ilk gördüğü fenni optikten kızına bir gözlük aldı!!!!

----------

-anneeee ben büyüyünce hiçbişey olmıycammmm
(daha ben şoku atlatamadan ekledi)
-tendim olayakkk kalmat istiyoyummm anneee

------

-anneeee suuuu, anneeee susadım suuu, anneee suu
-tamam Nehir Naz duydum tekrarlayıp durma
-neden papaanlayyymı tekyaylayyy sadece

----------

-donduymam neyyde
-ne dondurması kızım bu havada
-aaa tarsıdan almısdımyaa kıraklı (külahlı) donduyyyma

----------

anneee seni cottt seviyoyummm, seninle bu evde olmak çotttt düzel...

----------

-anneeeeeeee sen beteysin
-ben beterim öyle mi, ya sen?
(gayet sakin) -melet

Besle kargayı oysun gözünü bu olasa gerek:))))

------

- ne olmusss
-kaza olmuş kızım trafik kazası
- hııı demettii kıymızıda geçip yeşilde duydular...

----------

Yine annelerin ardı arkası kesilmiyor, baktı bende bir tepki yok "aneeeee sesim  tulağına deliyoymuuuu"

----------

- aaaaaaa yasıl ses cıkayyydı
-evet kızım yağ kızmış patatesleri atınca ses çıkardı
-( kaşlarını çatarak) aaaa yağdamı böyleee kızıyoyyyy

----------

yine laf dinlemiyor sinirlendim tabii Nehir Naz dillerimiz aynı değil heralde dedim yani neden beni anlamıyorsun anlamında:))) ve anında çıkardı dilini "sende çıkayda batalım (bakalım)"

----------


-hadi uyu birtanem sabah zor kalkacaksın yine
-anneee zoyyy talkmak ne demet yatakdanmı talkamam
-yok kızım uyanamazsın anlamında uykunu alamadığın için zor kalkarsın denilir
-hııııı peti teyifsiz olmak ne dedet
-keyifsiz olmakda canının birşeye sıkılmış olması, mutsuz olman demek
-anneeeee hani sabah teyifsiz diyolayya
jeton geçte olsa düştü benim demekki buna biri uykusunu alamamış keyifsiz dediki zor kalkmak ve keyifsiz olmayı eşleştirmeye çalışıyor
-insanlar uykularını alamadıkları zaman biraz keyifsiz olurlar 

----------

almış eline trenini abuk sabuk hareketler yapıyor
-Nehir Naz bırak elinden onu o oyuncakmı?
-evet anneee dörmüyosun sanıyım bu oyuncakya!!!! 


-----




8 Mayıs 2012 Salı

Varmı gezmek gibisi:)))))

Valla leylek uçmuyordu gördüğümde lök gibi oturmuşdu yuvasında  ama bu seneye iyi başladık biz leyleklere inat:)))))) 1 Mayıs tatilini fırsat bilip 4 günlük bir Ankara gezisi yaptık çekirdek ailemizle.... Biz çok eğlendik darısı gelecek tatillere diyorum ve fotolara geçiyorum:))))

Nehir Naz ilk defa Ankara'ya gitti, doğal olarak ilk gidip görmesi gereken yer Anıtkabir di.


Aslanlı yola kızımda bayıldı, hatta birini alıp eve getirmek istedi:)))))


anneeee Atatükkk neyde
orada kızım
benimle niye konusmuyoy ama
yatıyor kızım orada konuşamaz ki
ama neden anneee niye yatıyo
çok yorulmuş kızım dinlenmek için (öldü demek istemedim)
hıııııııııııııııııı


"tefeti edeyim Atatuyyyk bize 23 nisan unsan edemenlit bayamını hediye ettiğin için"

Annen kurban olsun sana benim Atatürkçü kızım:))))



29 Nisan babamızın doğum günüydü, onuda Zengerpaşa Konağında kutladık. Çok güzel bir yer.....


İlk defa soba görüyor oda haklı, neler sordu bir bilseniz. Bende küçükken evimiz kaloriferliymiş ve sobalı bir eve misafirliğe gitmişiz ve "anne biz çokmu fakiriz neden sobamız yok" diye ağlamışım. eeeeeee nede olsa anasının kızı:))))



Atatürk Orma Çiftliğinde hayvanları gördükçe saydı tek tek isimlerini... 
aaaaaa maaamun, timsahhhhh,töpet, aaaaa cizifilmdeki daaaamaçyalı....
Sıra garip bir horoza gelince 
"bu neti yaaaaaaaaaa" diye bir soruşu vardı yerlere serildik gülmekten:)))))




Gençlik Parkında atılan çığlıkları duyunca "ben yütselen hiçbiseye binmiycem anneeee" dedi ve böyle sığındı bana....





Yiyeceği bir külah dondurma sinir oldu dondurmacıya, o külahı alabilmek için neler çekti bir bilseniz. Ama sonuçta zafer onundu:))))


 
Kuşlarada, onlara yem atmayada bayıldı. ahhh birde hemen kaçmasalar:)))))


 Ikea bizim için alış veriş demek olabilir ama onun için oyundu....


Yine aldık mecburen şu lanet balondan. Allahım almak birşey değil yol boyunca başına bela oluyor malum içinde helyum var. Ama hani derler ya korkunun ecele faydası yok diye geldik Çorum'a kadar hep beraber arabada:))))




Bizde değişmeyen tek şey kitap bağımlılığımız. Parkta, bahcede, yemekde..... eeeeeee ne demişler okumanın yaşı yoktur, bende ilave ediyorum yeride yoktur:)))) Umarım büyüdüğündede devam eder bu sevgi...





Burasıda Türkiyenin en uzun tunel akvaryumu. Biz çok sevdik, balıkları yakalamak için türlü oyunlar denedik ama hep kaçtılarrrr:((((



Tabiii 3 gün gezersen deli divane dönüş yolundada böyle ter düzersin minik prensesim.....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...